Başkan Altay: Gazze’de binlerce ton bombanın öldürdüğü çocuklara sessiz kalamayız
Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Lideri ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, UCLG Dünya Asamblesi kapsamında düzenlenen Anayasa Komitesi toplantısında konuştu.
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen UCLG Dünya Asamblesi kapsamında düzenlenen Anayasa Toplantısı’nda İsrail’in Filistin’e karşı yaptığı katliamları anlatan Başkan Altay, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in konuşmasından örnek verdi. konuşmasının başında.
BELEDİYE BAŞKANI ALTAY, 1947 ÖNCESİ FİLİSTİN HARİTASINI GÖSTEREREK DÜNYA BELEDİYELERİNE HESAP VERDİ
1947 haritasını göstererek konuşmasına devam eden Önder Altay, “1949, 1967 ve bugün yeni durumdur. Bu noktada yeşil alanlar Filistin halkının yaşadığı alanlardır, beyaz alanlar ise İsrail’in işgal ettiği topraklardır. Yerleşim adı altında 2007’den bu yana insanların Gazze’ye girişi ve çıkışı yasaklanıyor.” Burada şunu açıkça söylemek istiyorum: Yüreğimiz acıyor, yüreğimiz kanıyor.
Soykırıma uğrayan bir halkın daha duyarlı olması gerektiğini üzülerek görüyoruz ama onlar bunu soykırım yapma hakkı olarak görüyorlar. Gazze’de insanların 2007’den beri deniz ve kara ablukası altında olduğunu, hiçbir insan haklarına sahip olmadıklarını Gazze’de söylenen bir sözle açıklayabiliriz: ‘Gazze’de doğan Gazze’de ölür.’ Buna karşı çıkmayacak mıyız? “Buna karşı sesimizi yükseltmeyecek miyiz?” dedi.
“CUMA NAMAZI İÇİN BİLE CAMİLERE GİRİŞLERİNE İZİN VERİLMEYEN FİLİSTİNLİLERDEN NE YAPMALARINI BEKLİYORUZ?”
Başkan Altay şöyle devam etti: “İnsanların camilerinde ibadet etme hakkını bile ihlal eden yönetimden ne yapmasını bekliyoruz? 65 yaş altı insanların, hatta daha sonra camilerine bile girdiği bir yerde Filistinlilerin ne yapmasını bekliyoruz? Aranıyor, cuma namazı için bile camiye girilmiyor mu? Filistinliler her gün evlerine el koyuyor, topraklarına yerleşiyor.” Artık kendi aralarında bile hiçbir yere gidemeyecek durumda olan Filistinlilerin ne yapmasını bekliyoruz?
Batı Şeria’da, Ramallah’ta yaşıyorsanız Kudüs’e camiye ya da dua etmeye gelemezsiniz. “Gazze’de dünyayla hiçbir bağlantınız yok ve 1967 Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen İsrail yönetimi, Filistin’in başkenti Kudüs olan bir devlet olmasını sürekli engelliyor.”
“LÜTFEN VİCDANINIZLA HAREKET EDİN”
Salondaki katılımcılardan gözlerini kapatarak Filistin’de yaşanan olayları düşünmelerini isteyen Önder Altay, “Tarafların İsrailli ya da Filistinli olmadığı bir hayal gücüyle bakmanızı istiyorum. Gözlerimizi kapatıyoruz ve görüyoruz. İki toplum. Tecrit edilmiş, hiçbir insan hakkına erişimi olmayan insanların suyunu, elektriğini, hastanelerini, okullarını kesiyorsunuz.” Onları bombalıyorsun. Sivil ayrımı yapmadan çocukları uçaklarla, toplarla adeta katlediyorsunuz. Bu konuda ses çıkarmayacak mıyız? Yarın bundan utanmayacak mıyız? Kimin öldürüldüğü veya öldürüldüğü önemli değil. Değerli olan insan olarak ne düşündüğümüzdür.
İsrail yönetimi 19 gündür Gazze’ye su vermiyor. 19 gündür insani yardımların Gazze’ye ulaşması engelleniyor. Gazze’de binlerce çocuk ve annesi binlerce ton bombanın altında katlediliyor. Buna sessiz mi kalacağız? Lütfen vicdanınızla hareket edin. Yapılan hiçbir şey insanların toplu olarak cezalandırılmasını gerektirmez. İnsanlar ne yaparsa yapsın onları kapatamazsınız, izole edemezsiniz, sularını, elektriklerini kesemezsiniz, hastanelerini bombalayamazsınız. Çocukları öldüremezsiniz. Kimsenin buna hakkı yoktur. Lütfen size dayatılanlarla, medyanın size gösterdiğiyle değil, vicdanınızla hareket edin” dedi.
“Başkenti KUDÜS olan bir FİLİSTİN DEVLETİ KURULMALIDIR”
UCLG olarak Filistin’de akan kanın bir an önce durdurulması için çağrı yapmaları gerektiğini vurgulayan Başkan Altay, “Bir an önce ateşkes sağlanmalı, bir an önce insani yardım koridoru açılmalıdır. Ortadoğu’da barış istiyorsak, İsrail’de yaşayan Yahudiler, İsrail’de yaşayan Hıristiyanlar ve Filistinli Müslümanlar savaşmadan yaşayacaksa, bunun tek yolu var: Başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin kurulması. Birleşmiş Milletler’in 1967’deki kararlarıyla aynı doğrultudadır. Bu kadar baskı, bu kadar zulüm Ortadoğu’ya asla barış getirmeyecektir.
Bunu İsrail-Filistin çatışması olarak değil, iki toplum arasındaki çatışma olarak düşünün. Kimse kimseden üstün değildir. Ölenler, ister Müslüman, ister Yahudi, ister Hıristiyan olsun, insanlar ve çocuklar oluyor. Bu nedenle güçlü bir ateşkes çağrısı yapmamız gerekiyor. O zaman insani koridorun açılması için davet yapmamız gerekiyor. O halde başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti kurulması çağrısında bulunmalıyız. İkinci Dünya Savaşı’nda yaşadıklarımızın borcunu çocukları öldürerek ödeyemeyiz ve o dönemde Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’nda gelen Yahudilere kucak açmıştı. “Yahudilerin yaşadığı ve antisemitizmin olmadığı ülkelerden birinin belediye başkanı olarak konuşuyorum” dedi.